Televizyon ve İslam

Günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte, gerek internet gerekse televizyonlarda yapılan yayınlar kontrol edilemez bir noktaya gelmiştir. Kontrol edilmesinden kasıt, elbette ki genel bir sıkı sansür uygulaması değildir. Televizyon yayınlarının kendi kendilerini kontrol edip, kendilerini gelenek göreneklerimize ve inancımıza uygun şekilde düzenlemeleri gerekmektedir. Ancak ne yazık ki özellikle televizyon dizileri başta olmak üzere benzer yayınlarda sürekli olarak bir yozlaştırma görülmektedir.

Toplumumuzun ahlaki yapısı inancına göre şekillenmiştir. Bu yüz yıllardır bu şekilde sürmektedir. Bunun yanında bazı örflerimiz, geleneklerimiz de mevcuttur. Ancak televizyon dizileri bütün bu değerleri hiçe sayan yayınlar yapmaktadır. Bu yayınlardan özellikle gelişme çağındaki çocuklar etkilenmekte ve gelecekteki toplumuzun ahlaki yapısı ister istemez bozulmaktadır. Televizyonlarda her şey yayınlanabilir elbette. Ancak bazı yayınların, çocukların ahlaki değerleri yanlış anlamasına neden olması ve kişiliklerinde yanlış bir ahlak oluşturmasına göz yummak, İslam inancıyla yetişen toplumun İslam kültürüyle yoğrulmuş ahlak anlayışını zedeleyecektir.

Televizyon dizilerinde ilgi çekici olmak için olabildiğince yanlış yollar sergilenmektedir. Açık açık cinsel sayılabilecek yayınlar, alkol, kumar gibi kötü ve dinimizce hoş görülmeyen davranışlar dizilerin içine yerleştirilmektedir. Hatta televizyon dizileri öyle bir noktaya gelmiştir ki henüz kavramları tam oturmamış çocuklar için adam öldürmek normal karşılanmaktadır.

İnançlarımıza göre yaşamamız gerektiğini unutmamalıyız. Bunu çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede yayın yapan televizyon kanalları, ve dizileri üreten kişiler de unutmamalıdır. Tabii ki özgür bir dünyada yaşıyoruz ancak özellikle çocukların ahlak anlayışlarının İslam inancına göre oturabilmesi için bu gereklidir.

Televizyon izlemek günahmıdır ?

Televizyon seyretmenin günah olup olmaması, tamamen programa bağlı bir durumdur.

Toplumumuzun ahlâk, ilim, îmân, irfan ve edep değerlerine riâyet eden programları izlemekte bir sakınca yoktur. Bununla berâber, programlar ahlâkî de olsa bunları izlemenin kitap okumayı ve dostlukları öldürdüğü bir vâkıadır. Netice olarak, iyi programlar için mubah olduğu söylenebilir; kötü programları izlemek ise câiz değildir.

Gazete ve dergilerdeki müstehcen resimler ile televizyondaki açık görüntüler, gerçek değil resim ve hayal olduğu için, onlara bakmak hakiki kadının vücuduna bakmak gibi haram sayılmaz. Ancak şehvet ile bakan bir kimse için haram olur.

İbn Hacer Heytemî ile Şirvanî şöyle diyorlar: Aynada veya suda görünen kadın görüntüsüne bakmak haram değildir. Ancak fitneye vesile olduğu takdirde haram olur. (Tuhfetü’l-Muhtâç ve Şirvâni, VII/192)

(Halil Gönenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar, II/167)